Tekirdağ'da yaşayan 29 yaşındaki Serkan Albez, çocukluğundan beri duyduğu yazı ve çizgi merakını, kaligrafi sanatına dönüştürdü. İlkokul yıllarından itibaren geliştirdiği yeteneğiyle, 2017 yılında liseden sonraki işinden ayrılarak Denizli Pamukkale Üniversitesi Geleneksel El Sanatları Bölümünü kazandı. Üniversite eğitiminin ardından Tekirdağ'a dönen Albez, 2021 yılında kendi atölyesini açarak kaligrafi çalışmalarına odaklandı. Yetenek ve özverisinin meyvesini geçen yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan "Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı" ünvanını alarak topladı. Bu başarı, Albez'in kaligrafi sanatına olan tutkusunun ve azminin bir kanıtı oldu. Şimdi ise, sanatını daha geniş kitlelere ulaştırmak ve yeni yetenekler yetiştirmek için çalışıyor.

Kaligrafi Sanatının Çok Yönlü Dünyası

Albez, kaligrafi sanatının çok yönlü bir alan olduğunu vurguluyor. Yazıların sadece kağıt üzerine değil, kuma, kazıma tekniğiyle cama, yakma tekniğiyle de ahşaba işlenebildiğini belirtiyor. Bu çeşitlilik, sanatın sınırlarını zorlayan ve her çalışmayı özgün kılan bir özelliğidir. Albez'in çalışmaları, geleneksel kaligrafi tekniklerini modern bir bakış açısıyla harmanlıyor. Sanatçı, gelecek nesillere bu sanatı aktarmanın önemine inanarak, kaligrafi sanatının inceliklerini ve tekniklerini gelecek nesillere aktarmak için çaba sarf ediyor. Eğitimler ve atölye çalışmalarıyla sanatını paylaşıyor, kaligrafi dünyasına yeni yetenekler kazandırmayı hedefliyor. Bu sayede, kaligrafi sanatının geleceği için önemli bir rol üstleniyor.

Cezaevlerinden Okullara Kaligrafi Eğitimi

Albez, kaligrafi sanatını daha fazla kişiye tanıtma amacıyla cezaevleri, gençlik merkezleri ve okullarda kurslar düzenliyor. Öğrencilerinin sadece kaligrafi öğrenmediğini, aynı zamanda hayatta neler başarabileceklerini keşfettiklerini belirtiyor. Yazı yazmanın ötesinde, kullandıkları kelimelerin, duyguların ve düşüncelerin farkına varıyorlar. Bu süreç, onların kişisel gelişimlerine de katkıda bulunuyor. Albez, öğrencilerinin sanatın ruh ve kalbe dokunan yönünü deneyimlemelerini sağlıyor. Kurslarında hem teknik becerileri geliştiriyorlar hem de kendilerini ifade etme yetilerini güçlendiriyorlar. Kaligrafi, onlar için sadece bir sanat değil, aynı zamanda bir keşif ve kendini bulma yolculuğu haline geliyor.

Kaligrafi: Bir Miras, Bir Tutku

Albez'in aldığı "Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı" ünvanı, kaligrafi sanatına olan bağlılığının ve çalışmalarının resmi bir onayı niteliğindedir. Bu unvan, hem Albez'in hem de kaligrafi sanatının değerini vurguluyor. O, sadece bu sanatı icra eden biri değil, aynı zamanda onu geleceğe taşıyan bir mirasçıdır. Albez'in Tekirdağ'da ve ülke genelinde kaligrafi sanatının tanıtımına ve yaygınlaşmasına büyük katkıları olacaktır. Onun çalışmaları ve gayretleri, bu kültürel mirası yaşatmanın ve gelecek nesillere aktarmağın önemini göstermektedir. Kaligrafi sanatının zenginliğini ve güzelliğini keşfetmek isteyen herkes için Albez'in çalışmaları ilham verici bir örnek teşkil ediyor.